Kendini seven kadın güçlüdür 

Doğallığı, asil güzelliği ve ahu bakışlarıyla ekrana çok yakışan genç oyuncu Melisa Aslı Pamuk, bir kadını güçlü yapan özellikleri şöyle sıraladı: Kendini seven, kendi ayakları üzerinde duran, muhtaç olmayan, okuyan, kendini sürekli geliştirip fikrini sunmaktan korkmayan kadın güçlüdür.

Röportaj: Mukaddes Kaya
Fotoğraf: Orçun Mutlu
Styling: Boreal Brandlifting

Sakin ve sessiz görünüyor ama o kadar kibar, sevimli, sıcak ve tatlı ki tanıdığınız an çekim alanına giriveriyorsunuz. Miss Turkey Güzellik Yarışması birincisi olarak hayatımıza girdi, yeteneğiyle kendini kanıtladı ve bir aktris olarak en beğenilen oyunculardan biri oldu. Türkçe, İngilizce, Felemenkçe, Almanca ve Fransızca konuşabilen güzel oyuncu, aldığı eğitimler ile kendini çok iyi yetiştirmiş, kültürlü ve elegan bir genç yıldız.

TRT’de yeni başlayacak bir dizinin başrol oyuncusu, aynı zamanda TV8’in fenomen dizisi Kırmızı Oda’nın yeni yıldızı. İki set arasında mekik dokurken, tüm güzelliğini ortaya çıkaran, renkli ve sıcacık harika bir çekimle karşımızda. Asil güzelliği ve ahu bakışları ile herkesi büyüleyen ve etkisi altına alan müthiş bir aurası var. Duru bir güzellik, keskin bir zeka ve alkışlanacak oyunculuk performansıyla Melisa Aslı Pamuk..

Hollanda’da büyüdün ve 18 yaşında Türkiye’ye geldin, bu seçimindeki ince çizgi neydi?

Bu seçimim tamamen tesadüf. 1 sene okula ara vermeye karar verdim, bu fikirle geldim aslında. Üniversiteye tam başlamadan önce eğitimime 1 yıl ara verip Türkiye’ye gelme kararı aldım. 1 sene ara verip sonra geri dönmekti ana fikrim ama öyle olmadı ve kaldım.

Güzellik yarışmasına katılmak için mi geldin, yoksa yeni bir hayat seçimi miydi?

İkisi de değil, sadece biraz ara vermek istememdi ama tesadüfler beni bu noktaya getirdi.

Güzel olmanın oyunculuğa avantajı oldu mu, bir basamak avantajlı başlamana neden olduğunu düşünüyor musun?

Bence güzellik çok göreceli bir kavram.

HAKSIZLIĞA HİÇ GELEMEM

Türkçeni nasıl geliştirdin peki, artikülasyonun gayet iyi çünkü?

Teşekkür ederim, Türkiye güzellik yarışmasına katıldıktan sonra 1 sene kadar dil konusunda eğitim aldım. Evet, ilk geldiğimde bayağı aksanlı konuşuyordum.

Eğitimlerin ve meslek seçimi konusunda başka bir hedefin var mıydı?

Vardı evet, psikolog olmayı çok istedim, hala da ilgimi çok çekiyor.

Yurt dışında kendine bir yer edinmek istiyor musun, bunun için neler yapıyorsun?

Yer edinmek derken hayatın her alanında ve yaptığım herhangi bir işte nerede olursa olsun başarılı olmak isterim tabi. Bu en iyisi olacağım gibi bir düşünce veya eylem değil ama bir şey yapıyorsam onu en güzel şekilde sunmak isterim.

Dış görünüşün soğuk bir kadın imajı veriyor, gerçek Melisa da böyle mi?

Hayırrrr, aslında hiç değilim. Bulunduğum ortama alışana kadar mesafeliyimdir evet, o hepimizde olan ilk mesafe aslında bence. Daha önce de açıklamıştım bunu, kimse kimseye anında sımsıcak davranamaz, korunma kalkanları vardır. Gün içinde ve hayatımız boyunca bir sürü insanlarla çalışıyoruz, tanışıyoruz, denk geliyoruz. O soğukluk belki korunma amaçlı da etrafımıza inşa ettiğimiz duvardır.

Seni en çok ne, kim veya olay çileden çıkarır?

Haksızlık hiç sevmem, haksızlığa gelemem. İthamlar, söylentiler yapmadığın şeylerin yapmış gibi davranılması vs.. En, en rahatsız olduğum konulardır.

Spor yapıyor musun, Hollanda’da olduğu gibi hala bisiklete biniyor musun?

Bisiklete burada binmek neredeyse mümkün değil. Keşke, keşke… Spor yapıyorum ama vakit buldukça, en çok evde spor yapmayı seviyorum.

DİJİTAL DÜNYAYI SEVİYORUM

Kırmızı Oda gibi iddialı bir diziye dahil oldun ve çok önemli partnerlerin var karşında, hislerin neler?

Çok güzel insanlarla çalışıyorum. Çok beğendiğim, sevdiğim sanatçılarla karşı karşıya geldim ve ilk günler çok heyecanlandım.

TRT’de ayrıca bir dizin başlıyor, 2 set arasında dolanmak zor mu, 2 ayrı role aynı anda nasıl hazırlandın, nasıl bir çalışma yaptın, oyuncu koçuyla çalışıyor musun?

Evet, 2 set arası bayağı yorucu oldu benim için. Ama yorulmama rağmen yine de keyifliydi. 2 farklı karakter, 2 ayrı hikayeye hazırlanmak tabi ki zorladı biraz. TRT için çektiğimiz dizi daha önce başladığı için oradaki karakterime hakimiyetim daha fazla tabi ki. Kırmızı Oda’ya ise boş günlerimde hazırlanmak zorunda kaldım ama hikayesi çok net aktarıldığı için anlamakta zorluk çekmedim.

Dijital dünya ve sosyal medyaya ne kadar yakınsın?

Seviyorum, izlediğimiz projelerin çoğu zaten artık dijital platformlarda biz de izliyoruz. Telefonumuzda kullandığımız sosyal medya mecraları çok fazla. Ben de çoğunu kullanıyorum.

Bir sürü arkadaş mı, birkaç tane sıkı dost mu?

Bir kaç tane iyi dost.

BİR SÜPER KAHRAMANI OYNAMAK İSTERİM 

Sence bir kadın ne yaparsa güçlü olur, kendine güveni gelir?

Kendini severek, kendi ayakları üzerinde durarak, muhtaç olmayarak, okuyarak, kendini sürekli geliştirip fikrini sunmaktan korkmayarak.

Bir oyuncu olarak çok oynamak istediğin bir karakter var mı?

Komedi oynamak isterim, kara mizah, süper kahraman oynamak isterim. Aksiyonlu süper güçlü falan. Kara mizah tadında bir durum komedisi acayip eğlenceli olabilir.

Nasıl bir hediye almak seni çok mutlu eder?

Çiçek çok severim, o an (ne ise) baktığında ben aklına gelmişsem ve alıp bana verilen şeyler çok anlamlı bence.

Kadına şiddetin iyice çoğaldığı şu son dönemlerde bir oyuncu ve bir kadın olarak ne düşünüyorsun?

Çok korkunç, sesimizi çıkaramamamız daha da korkunç.

Seni pek dışarılarda göremiyoruz, kendini sakladığını düşünüyor musun?

Hayır, saklanmıyorum. Ama kalabalık yerlerde bulunmayı çok tercih etmiyorum. Kalabalık ekiplerde çalışıyorum zaten, izinli günlerimi daha sakin geçirmeyi tercih ediyorum.

Müzikle aran nasıl, şarkı söyler misin, sesin güzel mi?

Müziği çok severim. Evde mutlaka bütün gün müzik açıktır. Dans ederim, şarkı söylerim ama sesim güzel mi bilmiyorum çünkü başkalarının önünde söylemekten çekiniyorum.

Röportajın devamını okumak için tıklayın…