Sorry, no posts matched your criteria.

Yusuf Çim: Hayatı geldiği gibi yaşamaya çalışıyorum

Başarılı oyuncu Yusuf Çim hayatını ve kariyerini yaşarken belirli kalıplara bağlı kalmadığını söylüyor ve ekliyor: Hayatı geldiği gibi yaşamaya çalışıyorum, çok planlı biri değilim.

Fotoğraflar: Onur Demirdağ
Röportaj: Mukaddes Kaya
Styling: Eylem Yıldız
Video: Yuşa Ebrar Dursunoğlu
Saç: Harun Ateş
Makyaj: Akın Sert
Styling asistanı: İrem Sönmezer 
Fotoğrafçı asistanı: Eren Çelik
Mekan: Üst Kattayız

Her yönüyle tam bir sanatçı. Sakin ve yapıcı kişiliğinin yanı sıra, sosyal sorumluluk projelerinin de içinde yer alan çok duyarlı bir genç adam. Yakışıklı ve sevimli. Kibar ve naif. İçimizi ısıtan sıcacık gülüşü, anlamlı bakışları ve kıvırcık saçlarıyla ekranlarımıza çok yakışan bir yetenek. ‘Aldatmak’ dizisinde farklı bir karakteri canlandıran Yusuf Çim, kariyerinin en parlak dönemlerinden birini yaşadığı şu günlerde objektiflerimize poz verdi… Tüm yakışıklılığı ve cazibesiyle karşımızda Yusuf Çim…

– Sanatın birçok kolunda seni görebiliyoruz. Oyunculuğa nasıl başladın?

Ben bir şeyi deneyimlemeyi seviyorum. Kendimi farklı işlerde görmeyi, o deneyimi yaşamayı seviyorum. Sunuculuk çok keyifli. Güzel bir proje olursa yine yaparım. Müzikle ilgili ise şu an bir şey yok ama müzik hayatımda hep var. Oyunculukla birlikte müzikle ilgilenmek çok zor. Tabi bir şeyler yapmak istiyorum. Oyunculuğa başladığımda hayatımda müzik vardı ama eğitimini aldıktan sonra oyunculuğa başladım ve hepsinin önüne geçti. Oyunculuk, yaptıkça daha çok keyif veren daha çok öğrenme ihtiyacı hissettiren bir disiplin benim için.

– İlk oynadığın rolü ve o rolün heyecanını hatırlıyor musun?

İlk işlerimden biri ‘Çilek Kokusu’ dizisiydi ve hissettirdiği heyecan ve mutluluk unutulmazdı. Benim için çok önemli. Sete giderken çok heyecanlı olduğumu hatırlıyorum. Kalabalık bir ekip vardı. Ama herkes çok yardımcıydı. Kendimi çok şanslı hissediyorum, daha ilk işimde bu kadar sevilen bir projenin içinde olmak anlatılır şey değil.

O AN RUHUMA NE UYGUN GELİRSE ONU DİNLERİM

– Şarkıcılık kariyerin nasıl ilerliyor? Şarkıcılığa devam etmeyi düşünüyor musun?

Dediğim gibi çok istiyorum ama oyunculuğa öncelik verdiğimden yapamıyorum. Çünkü yeterince yoğun çalışma içindeyim. Zaman zaman yaptığım demolar oldu ama hep oyunculuk projeleri geldiği için tamamlamaya odaklanmak için fırsat olmadı. Belki önümüzdeki yaz dizi boşluğunda yapabilirim.

– Bir müzikalde rol almak sana çok yakışırdı. Böyle bir hayalin var mı?

Kesinlikle müzikal hayalim var hatta çok iyi bir müzikal projeden de teklif aldım. Görüşmeye giderken bile çok heyecanlandım. Ama yine program uyuşmazlığı nedeniyle olamadı. Müzik ve oyunculuğu birlikte kullanabileceğim bir deneyimi yaşamayı çok isterim.

– Sen ne tür müzik dinlersin? En sevdiğin şarkı hangisi?

Tür ayrımım yok. O anki ruhuma uygun ne denk gelirse onu dinliyorum. Bu aralar sabahları rap dinliyorum mesela. Ağırlıklı olarak yabancı müzik dinlediğim söyleyebilirim.

– Oyuncu olarak çok önemli projelerde yer aldın. ‘Aldatmak’ dizisine nasıl dahil oldun?

Konya’da dijital platformda bir dönem dizisi çekiyordum. O sırada ‘Aldatmak’ projesi geldi. Tabi ki bunun için heyecanlandım. Böyle bir rolün teklif edilmesi çok hoşuma gitti. Usta oyuncuların kadroda olması ve onlarla birlikte oynayabilme ihtimali beni çok heyecanlandırdı. Bunun için elimden geleni yaptım ve yapıyorum.

– ‘Aldatmak’ dizisinde ailenin agresif çocuğu Ozan’a hayat veriyorsun. Ozan karakteri hayatla ilgili neyin savaşını veriyor?

Aslında agresif değil mutlu bir aileden gelen çocuk. Ama zamanla babasının başka bir kadınla olması, o kadından çocuğunun olması ve bunu yıllarca gizlemesi babasına olan öfkesini besliyor. Çünkü rol modeli olan babasının böyle bir yanlışın içinde olmasını kaldıramıyor ve öfkesi zamanla büyüyor. Zaman zaman yaşadıklarına nasıl tepki vereceği konusunda bocalıyor. Babasının aklın almayacağı kadar ileri giden davranışları karşısında Ozan’ın bu kadar öfkeli olmasını ben de anlayabiliyorum.

Röportajın devamını okumak için tıklayın…