Pelin Uluksar: Saygı varsa sevgi peşinden gelir
Ekranların enerjisiyle dikkat çeken oyuncularından Pelin Uluksar aşkı ‘sen ve ben’ değil ‘biz’ olmak diye tanımlıyor: Karşı cinste beni en fazla cezbeden şey saygı. Saygı olduğunda sevgi de beraberinde geliyor.
Kariyerinde birçok dizi ve filmde yer alarak adını başarılı şekilde duyuran genç bir oyuncu Pelin Uluksar. Yoğun tempolara meydan okuyan çalışkanlığı ve etrafına yaydığı olumlu enerjisiyle dikkat çeken güzel oyuncu ile son dönemlerdeki projelerinin yanı sıra şubat sayımıza özel aşk üzerine keyifli bir söyleşi yaptık.
Şu sıralar Pelin Uluksar neler yapıyor? Hayatının hangi dönemindesin?
Tam olarak akıştayım. Gelen her şeyi kabulleniyor, çıkarımlarımı yapıp yoluma devam ediyorum. Belli konularda dönüştüğümü hissediyorum. Bazen zorlayıcı olabiliyor, ancak konfor alanından çıkmak gerek diye düşünüyorum. Bu, daha sağlıklı bir bakış açısı. Bu aralar buna epey bir mesai harcıyorum. Aynı zamanda her zamanki gibi kendimi birçok konuda geliştirmeye adamış durumdayım.
Şimdiye kadar pek çok projede yer aldın. Ama illa ki dönüm noktan olan bir proje vardır. Hangisiydi bu?
Aslında bu soru farklı yorumlara çok açık. Dönüm noktası dediğimiz şey, nasıl değerlendirdiğinle alakalı. İçinde yer aldığım birçok proje benim için çok değerli ve özel. O nedenle tek bir proje ismi söylemem çok zor.
ANNEM BENİM HAYATIMIN GÜNEŞİ
Yakında ‘Mezarlık’ dizisinin ikinci sezonu geliyor. Bizi neler bekliyor?
Nefes kesici bir sezon geliyor! ‘Mezarlık’ içinde yer almaktan çok mutluluk duyduğum bir proje. A’dan Z’ye çok profesyonel bir ekiple çalıştık. Zaten Abdullah Hoca’yla daha evvel bir film projemiz olmuştu. Kendimi çok şanslı hissediyorum.
Diziyi izlerken hem üzülüyor hem geriliyoruz. Mezarlık setinde seni en çok etkileyen şey ne?
Gerçek olaylardan esinlenilmesi diyebilirim. Hikâyeler çok sarsıcı ve düşündürücü. Gerçekleri tokat gibi çarpıyor.
Hayatında seni en çok motive eden şey nedir?
Annem. O benim hayatımın güneşi ve en yakın arkadaşım.
Gelelim aşka… Çok güzel bir aydayız. Nasıl bir aşıksın?
Bu sorulduğunda hep aynı cevabı veriyorum: Aşk, ‘sen ve ben’ değil, ‘biz’ olmaktır. Bu duyguyu yakalamak çok zor ama yakalayabildiğinde de çok kıymetli.
Karşı tarafta seni en çok ne cezbeder?
Saygı. Saygı olduğunda sevgi de beraberinde geliyor.
İkili ilişkilerde alttan alan taraf mısın, yoksa dominant mı?
Duruma göre değişir. Bazen hiç yapmam dediğim şeyleri yaparken buluyorum kendimi. O nedenle “Asla şunu yapmam!” demiyorum artık. Bence iki tarafın da gerektiğinde bir adım atması önemli.
ANNEANNEM GİBİ FENERBAHÇELİ OLDUM
Bir de senin Fenerbahçe aşkın var… Bu tutku nereden geliyor?
Anne tarafım koyu Fenerbahçeli. Rahmetli anneannem beş vakit namazında bir hanımefendiydi. Onun evine girdiğinizde karşınızda Atatürk’ün fotoğrafı, Türk bayrağı ve Fenerbahçe’nin ilk 11’inin resmi olurdu. Özellikle derbi günlerinde “Allah, çocuklarımın yüzünü kara çıkarmasın” diye dua ederdi. Eğer istediği sonucu alamazsa da yanına yaklaşmak pek mümkün olmazdı. İşte böyle böyle Fenerbahçeli oldum!
Fenerbahçe filmi ‘Zaferin Rengi’ ile birlikte adeta takımın yüzü oldun gibi. Hatta yakında yurtdışında sunuculuk yapacaksın…
Evet, Fenerbahçe ile ilgili projelerde yer almak beni çok heyecanlandırıyor. Takımıma elimden gelen desteği vermeye çalışıyorum. Hatta şahane bir sürprizim var ama şu an söyleyemem!
Moda ile aran nasıl? Trendleri takip edip uygular mısın?
Modayı yakından takip ediyorum, ilgimi çekiyor. Ama sadece trend olduğu için kendime yakışmayan bir şeyi asla giymem.
Vazgeçemediğin üç hit parça nedir?
Jean, deri ceket ve topuklu çizme.
Son olarak, son günlerde seni en çok heyecanlandıran şey ne oldu?
Çok sevdiğim bir arkadaşımın müzikaline gittim. Sahnede var olmayı, sahneyi yaşamayı seven biri olarak içim kıpır kıpır seyrettim. Baştan sona müthiş bir yapımdı. Umarım kaliteli projelerin sayısı giderek artar. Yakın zamanda bir müzikalin içinde olmak için sabırsızlanıyorum.