Sorry, no posts matched your criteria.

‘Yeni hayalim Gülriz Sururi’yi oynamak’

7 yaşında ilk sahneye çıkışıyla başladığı kariyerini Safiye Ayla belgeseliyle taçlandıran  oyuncu Ezgi Çelik: Bu kadar tutku dolu bir kadınla tanışıp hayatını oynadığım için çok şanslıyım. Bir gün de Gülriz Sururi’yi oynamanın hayalini kuruyorum.

Röportaj: Mukaddes Kaya

Fotoğraf: Nadir Özkan

Styling: Ebru Gülçek

Saç&Makyaj: Cevahir Özkan Güner

Çok küçükken adım attığı ve seçerek başladığı sahne dünyasında bugün alımlı, güzel, çok yetenekli ve başarılı bir aktris olarak karşımızda duran harika bir kadın. Tiyatro, sinema ve dizilerin en karakteristik yüzlerinden biri olarak kariyerini sürdürüyor. Oyunculuk onun yaşam biçimi. ATV ekranlarında yayınlanan Maria ile Mustafa dizisinin en belirgin ve en zengin karakteri olan Nadire’ye hayat veren; kendi ayakları üzerinde duran, asi, kadın haklarını savunan bir kadını başarıyla canlandıran Ezgi Çelik bu ay sayfalarımızda…

Oyunculuğa çocukken mi başladın tesadüf mü oldu, yoksa senin seçimin miydi?

Ailemin yönlendirmesiyle Şehir Tiyatroları Eğitim Birimi’nde başladım. Oyunlarda yer alırken seçimi yapmıştım ve üniversitede oyunculuk okumaya karar verdim.

Eğitimine nerede devam ettin, alaylı olmak mı yoksa konservatuar mı?

Liseden mezun olur olmaz, Şehir Tiyatrosu’ndan ayrılıp Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuarı’na girdim. Mezun olduğumdan beri de aralıksız oyunculuğa devam ediyorum. Alaylı ya da okullu ayrımı benim hayatımda yok. Karşımdaki insan kimse ‘gerçekten oyunculukla mı ilgileniyor yoksa kafası başka yerde mi’ ben sadece bu detayla ilgileniyorum.

KARAYILAN DİZİSİ BANA ÇOK ŞEY KATTI

İlk dizi projen ve ilk heyecanın neydi var mı bir anekdot?

İlk dizi projem Tomris Giritlioğlu’nun yapımcısı olduğu, Yağmur – Durul Taylan Kardeşlerin çektiği Karayılan dizisiydi. Benim için o projenin her anı bir anı olabilir. Hem toyluğum, hem okuldan yeni çıkmış olmanın verdiği ukalalık, hem de bunları Tomris Hanım ve Taylan Kardeşler’e yapıyor olmak yeteri kadar hikaye çıkardı bana. Yani bu durumların komikliği bir tarafa, çok şey öğrendim onlardan. Bunca yıl sonra hala aklıma geliyor zaman zaman konuştuklarımız. Üstümde, olumlu anlamda çok etkileri oldu.

Safiye Ayla belgeselinde oynamak seni çok heyecanlandırdı mı?

Safiye Ayla’yı oynamak, yönetmen olarak Türkan Derya ile çalışmak. Türk Eğitim Vakfı’nın projesi olması… Hepsi çok heyecanlıydı. Safiye Ayla’nın farklı yaş aralıklarını canlandırmak… Bunlar bir oyuncu için az bulunur şeyler. Bu kadar tutku dolu ve yetenekli bir kadınla tanışıp, onun hayatını oynadığım için çok şanslıyım. O aşkı ve tutkusu bana bulaşmıştır umarım.

Başka oynamak istediğin bir karakter veya tarihi karakter var mı, hayalin hangisi?

Bu aralar Aliye Berger’in hayatını okuyorum. Fahrünnisa Zeyd ve Aliye Berger bu kadınlar inanılmaz. Sıradaki kadınlarım da bu isimlerden olsun diye hayal kuruyorum devamlı. Ve tabiki Gülriz Sururi… Hepsi çok etkileyici karakterler, iz bıraktılar.

ATV ekranlarında Maria ile Mustafa dizisine nasıl dahil oldun? İstanbul dışında olmak zor mu senin için?

Faruk Teber ile görüşmelerimizden sonra diziye dahil oldum. Şehir dışı olması başta gözümü çok korkuttu, fakat Kapadokya çok başka bir yer. İstanbul’dayım uzaktayım hissinden çok, ben şu an Kapadokya’dayım hissini yaşatıyor size. Etkisi çok büyük. Başka bir yer olsa nasıl hissederdim bilemiyorum çünkü sevdiğin herkesten, kendi hayatından uzakta olmak çok zor bir şey.

ANINDA GEMİLERİ YAKAN BİR YAPIM VAR

Nasıl bir karakter Nadire, biraz sert ve soğuk gibi, sen de öyle misin gerçekten, yoksa içinde bir çılgın mı var?

Nadire ile benzer yönümüz öfkemiz. Ben de hemen parlayan bir insanım. Ya çok sabredip sonra çılgınca koparım ya da anında gemileri yakarım. Dengeyi çok bulamıyorum hala. Nadire daha tutarlı bir kadın. Öfkesi de, tutkusu da çok yüksek ve tutarlı.

DADA ve Okan Bayülgen’le nasıl çalışmalar ve oyunlar yapıyorsunuz, nedir orada yapılanlar? 

Okan Bayülgen ile 4 yıldan uzun bir süredir beraber çalışıyoruz. Selin Atasoy’un yazdığı Eğlenceli Cinayetler Kumpanyası Şirket ve Metres oyunlarıyla başladık. Sonrasında da Okan’ın yazdığı Harem Kabare oyunuyla devam ettik hala da ediyoruz. Dada Kabarett Türkiye’de bir ilk. Bir kabare salonu. İçinde sahnesi, barı, kütüphanesi, gece kulübü hepsini aynı yerde barındıran bir mekan. Tam bir Okan Bayülgen dünyası. Kendisine de mekana da hayranım.

SOBE nedir, neler yapıyorsun orada?

SOBE bir podcast programı. Şu an dizi yüzünden bir süre ara verdim ama yeni yılda tekrar başlayacağım. Konuklarla sohbet ettiğim, kendi merak ettigim insanlara sadece kendi merak ettiklerimi sorduğum inanılmaz özgür bir alan. Podcast bizde daha çok yeni tanınmaya başlandı. Yayıldıkça bu zevki alacak dinleyiciler bence.

Röportajın devamını okumak için tıklayın