Aşktan çok sevginin yüceliğine inanıyorum
Baraj dizisinin iflah olmaz çapkını Burak Yörük hayatını sevdiklerine ve işine odaklı yaşadığını söylüyor ve ekliyor: Aşk çok güzel, tarifsiz bir duygu ama ben saygı ve sevginin yüceliğine inanıyorum. Bu iki duygu sizinle beraberse eğer, birlikte aldığınız yol da daha değerli hale geliyor.
Röportaj: Melis Güvenç
Fotoğraf: Mesut Yazıcı
Styling: Eylem Yıldız
Burak Yörük, Baraj dizisinde karizmatik, çekici ve kendinden emin aynı zamanda da iflah olmaz bir çapkın olarak karşımıza çıkıyor… Çapkınlık dışında bütün bu özelliklerini normal hayatına da taşıyan sevimli biri. Sevimli diyorum çünkü sahip olduğu bu çekicilikle içinden fışkıran o coşkulu enerji onu farklı kılan ve parlatan en önemli yönlerinden biri. Ayrıca sempatik tavırları, içten sohbeti, neşeli karakteri, disiplini ve azmiyle de başarıyı ve ilgiyi kendine artırarak katmaya devam eden yetenekli bir oyuncu. Kendisini yakından tanımayanların onu şımarık, snob ve güvenilmez sandıklarını fakat bunun yanlış olduğunu üzerine basa basa da söylüyor Burak Yörük… Hiçbir kötü alışkanlığının olmadığını vurgulayan başarılı oyuncu “Hayatımı sevdiklerimle ve işime odaklı bir şekilde kendi halimde yaşıyorum” diyor. “Ne olacağını düşünmek yerine, yaşamaktan yanayım” diyen Burak Yörük aşktan çok saygının ve sevginin yüceliğine inananlardan. “Bu ikisi olduğu sürece hiçbir şeyi yaşamaktan kaçınmam” diyen Burak Yörük’ü etkilemek ise bir hayli zor…
Seni Baraj dizisinde keyifle izliyoruz… Baraj filminden uyarlama bir yapımda Tarık Akan gibi bir efsanenin canlandırdığı bu özel karaktere şimdi senin hayat veriyor olman nasıl hissettiriyor?
Baraj projesinde, böyle bir üstadın canlandırdığı bir karaktere tekrar hayat veriyor olmak tahmin edersiniz ki çok gurur verici ama aynı zamanda da büyük bir sorumluluk benim için. Ben de kendi yorumumla bir karakter yaratmaya çalıştım diyebilirim ve hiç azalmayan bir heyecanla oynamaya devam ediyorum.
Yeşilçam zamanında olmayı dilediğin anlar oluyor mu? Zamanda bir yolculuğa çıksan mesela kimle hangi kült filmde oynamak isterdin?
Zamanda bir yolculuğa çıksam, Türkan Şoray ile ‘Selvi Boylu Al Yazmalım’da oynamak isterdim. Ama bunun dışında öyle çok fazla zamanda yolculuk yapmaktan yana değilim, günümüzden ve jenerasyonumdan çok memnunum. Günümüze döndüğümüzde her şeyin, her konunun, her duygunun, her sunulanın böylesine hızlı tüketilmesi, aynı şekilde hızlı bir üretimin de olması sana ne düşündürüyor? Mesela ürettiğin bir şeyin durup tadına varmak, keyfini sürmek için soluklanmak gerekirken artık dünyamız buna pek de izin vermiyor… Hızlı tüketim, hızlı üretimi de beraberinde getirdi ve bunun sonunda bir kirlilik oluştu. Her şeyin çok daha ulaşılabilir, tüketilebilir olduğu bir dönemdeyiz ve farkında olmadan bu düzene adapte olduk. Bu durumu lehimize çevirmek adına bazı şeylerin biraz daha farkında olmamız, sindirmemiz ve üzerinde düşünmemiz gerekiyor bence, elimden geldiğince buna dikkat etmeye çalışıyorum.
KENDİME 35 YAŞI BİR KOTA OLARAK KOYDUM
Bir yarış içinde olduğunu ve asla durmadan, arkana bakmadan kendini yola devam etmek zorunda hissettiğin zamanlar oluyor mu? Geleceğe dair endişe ve korkuların var mı?
Yaşıtlarım gibi benim de korkularım, kuşkularım oluyor bazen gelecekle ilgili ama kendimi bir yarış içerisinde hissetmek yerine, planlarımı gerçekleştirmek adına daha çok çaba sarf etmem gerektiğinin bilincindeyim. Kendime 35 yaşımı bir kota olarak koydum ve o zamana kadar hedeflediğim şeyleri başarmayı diliyorum.
Kariyer yolculuğunda neleri mutlaka yapmam gerek diyorsun?
Mutlaka veya olmazsa olmaz dediğim net bir şey yok ama eğitimin, gelişmenin, bunun için çaba vermenin her zaman devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. Yurtdışında eğitim alıp oradaki projelerde de yer almayı hedefliyorum.
Hayatından mesleğini, oyunculuğu çıkarsak senden geriye ne kalır?
Şu an kendime ait bir markam var ‘Keet’. Eğer hayatımdan oyunculuğu çıkartırsam, markama yoğunlaşabilirim. Bunun dışında yine ben olmaya devam ederim.
Oyunculuğun yanında tasarımcı kimliğini de ekledin, Oyunculuk dışında neler üzerine odaklandığın bir dönemdesin başka neler yapıyorsun?
Kendime tasarımcı diyemem çünkü bunu diyebilecek kalifiye bir yerde değilim. Tekstil ve giyime her zaman yoğun bir ilgim vardı. Zaman buldukça bu ilgimin üzerine yoğunlaşmayı tercih ediyorum. Oyunculuk şu an hayatımda büyük bir yer kaplıyor, sezon arasına girdiğim zaman markamın da daha fazla üzerine düşmeyi planlıyorum.
ŞÖHRET BANA ÖZGÜVENİ VE OLGUNLAŞMAYI GETİRDİ
Milyonlarca hayranın, senin için deli olan bir kitle var, bu durum sana nasıl bir özgüven veriyor? Mesela yaşadığın bu ilgi ve şöhret kendinde bir şeyleri aşmana ya da sorgulamana neden oldu mu?
Beğenilmek, destek görmek çok güzel bir duygu. Bu haliyle bir özgüven duygusunu da getirmesinin yanında üzerinize bir sorumluluk da yüklüyor ve olgunlaşma süreci için bir etken haline geliyor. Şimdilerde bunu daha doğru hissetmeye başladığım bir dönemdeyim.
Diziden devam edecek olursak sen aşkı nasıl yaşayanlardansın? Böyle özel bir duygunun sana yaşattığı en sevdiğin şey ne? Ve tabii ki aşk yüzünden sevmediğin, yaşamaktan kaçındığın bir şey var mı?
Aşk çok güzel, muazzam, tarifsiz bir duygu ama aşktan çok saygı ve sevginin yüceliğine inanıyorum. Bu iki duygu sizinle beraberse eğer, beraber aldığınız yol da daha değerli bir hale geliyor. Ne olacağını düşünmek yerine de yaşamaktan yanayım. Bu nedenle sevmediğim veya yaşamaktan kaçındığım bir durum yok açıkçası.
NE İSTEDİĞİNİ BİLEN KADINLARDAN ETKİLENİRİM
Şu anda peki kalbin aşkla çarpıyor mu? Seni heyecanlandıran bir durum var mı?
Hayatım yolunda, işlerim yolunda, işimle olan aşkım tam gaz devam ediyor.
Kadınlarda en çekici bulduğun ve seni etkileyen şeyler neler oluyor?
Tarzı, enerjisi, ne istediğini bilen bir kadın olması ve zekası.
Kolay etkilenir misin mesela seni tavlamak zor mudur? Sana karşı nasıl bir adım atılırsa karşılığını mutlaka verirsin?
Kolay etkilenen biri olduğumu düşünmüyorum, ne çok samimi ne de çok mesafeli davranıyorum aslında ikili ilişkilerimde. Tabi, bu karşımdaki kişiyle de bağlantılı bir durum. Zamanla ilişkilere olan bakış açınız değişkenlik gösteriyor ama genelde nötr kalmaya çalışıyorum ve gidişata göre şekilleniyorum.
TANIMAYANLAR BENİ ŞIMARIK VE GÜVENİLMEZ SANABİLİR
Peki sen her zaman okulun ve ortamların havalı, cool ve karizmatik çocuğu muydun?
Farklı zevklerim vardı okul zamanlarında da ama bu beni havalı, cool ve karizmatik yapar mı sorusunun cevabını ben veremem.
İnsanların hakkında düşündüğü ama aksini yaşadığını ve olduğunu söyleyebileceğin neler var? Hakkında yanlış bilinen ne var?
Fazla göz önünde olduğunuzda hayatınızla ilgili yanlış çıkarımlara varılabiliyor bazen. Kötü alışkanlık olarak tanımlanan hiçbir alışkanlığım yok, hayatımı sevdiklerimle ve işime odaklı bir şekilde kendi halimde yaşıyorum aslında. Beni kişisel olarak tanımayanlar, uzaktan, bilmeden edindikleri izlenimle şımarık, snob veya güvenilmez biri olduğumu düşünebilir ama bunlar yanlış.
Röportajın devamını okumak için tıklayın…